Bir mü'minin önce kendi gönlünü fethetmesi, yani kalbini yalnızca Cenâbı Hakk'ın tâlimatlarına, Peygamber Efendimiz'in terbiye ve tezkiyesine açması elzemdir. Böylece selîm bir kalp elde edebildiği nisbette, mü'min; İslâm şahsiyetini temsil etmeye başlayacaktır. Yani söz ve fiilleri; "Kişi, sevdiğiyle beraberdir." sırrınca Allah Rasûlü'nün sünnetini, İslâm'ın zarâfetini aksettirmeye başlayacaktır. Bir dergâh hâline gelen gönül, şefkatle çarpacak, ihlâs ile hizmet ve fedâkârlığa koşacaktır. Sami ...