Tasavvufun İslâmî ilimler, sosyal ilimler ve müspet ilimlerle irtibatının yanında güzel sanatlarla, bir başka ifade ile musiki, mimari, hüsn-i hat, tezhib, bilhassa edebiyat ve şiirle çok sıkı bir irtibatının olduğu mâlumdur. Bundan dolayıdır ki ilk dönemlerde her türlü sanat endişesinden uzak olan tasavvuf edebiyatı ve şiiri, H. VI / M. 12. asırdan itibaren mecaz, kinaye, teşbih ve istiâre gibi edebî sanatlarla süslü tasavvufî remz, ıstılah ve mazmunları taşıyan sanat eserleri hâline dönüşmeye ...